“İstanbul’da inşaat işleri yapan ve Düzce ile bağlantısı olan sevdiğimiz bir ağabeyimiz, bir projesinde kullanmak üzere doğal taşa ihtiyaç duyar. Biraz araştırır soruşturur ve kendine yarayacak doğal taşı malum İzmir bölgesinde bulur. Atlar arabasına gider taşocağına. Taşları görür inceler ve nihayetinde tam da istediği gibi taş olduğuna karar verir. Orda kendisine patronun bölgemizin eski milletvekillerinden biri olduğu söylenir. Bizim abi de Düzce’yle bağlantısı olan bir abi olunca hemen bağlantı kurulur. Bu eski milletvekili, İzmir’den taşın nakliyesinin çok tutacağını, kendisinin Düzce’de de taş üretim merkezi olduğu, kesim işleme gibi işlemleri Düzce’den yapıp, nakliyeyi de buradaki taşocağından daha az maliyete yapabileceğini söyler”.
**
“FEVAİ ARSLAN İLE İLGİLİ BU İDDİALAR ÇOK KONUŞULUR...” başlığıyla yer alan haberlerde, bir takım iddialar Düzce’nin gündemine taşınır.
“Düzce Belediyesi’nin çevre düzenlemesi, kaldırım ve yol yapımı için kullandığı özel granit taşların, Arslan’ın da ortağı olduğu İzmir’in Bergama ilçesinde bulunan bir taş taş ocağından Düzce Belediyesi’nin Çamköy bölgesinde bulunan belediye şantiyesine getirildiği iddia edildi.
İddia sahibinin haber merkezimize gönderdiği ihbar mektubunda, eski vekil Arslan’ın, ortağı olduğu Bergama’daki taş ocağında üretilen granit taşların Düzce Belediyesine ait Çamköy şantiyesine getirildiği ve burada belediye çalışanları tarafından işlenerek piyasaya sürüldüğünün altı çizildi.
Yapılan işlemden kamunun nasıl bir kazanç sağladığı bilinmezken, Aslan payının Fevai Arslan’ın ortağı olduğu Bergama merkezli taş ocağı şirketine gittiği iddiaları ise Düzce kamuoyu tarafından giderek daha fazla konuşulacağa benziyor.” ( 14 Haziran ve 18 Haziran 2021/ Düzce Ahali) Başlığıyla yer alan haberlere karşılık Fevai Arslan suskun kalır ve iddiaları cevaplamaz.
*
2021 yılı Haziran ayında, yerel basında yer alan bir diğer iddia da ise, Arslan’ın nüfuzunu kullanarak Düzce Belediyesi iştiraki olan BELTAŞ AŞ tarafından kiraya verilen Asfalt plentinin Ankara merkezli EGE inşaata verilmesinde oynadığı rol.
Aslan’ın EGE İnşaat ile milletvekilliği döneminden günümüze kadar uzanan sıkı dost oldukları iddiasını ileri sürenler, bu olayında açıklığa kavuşturulmasını istediler. Ancak Fevai Arslan bu soruları da cevapsız bıraktı. ( 14 Haziran ve 18 Haziran 2021/ Düzce Ahali)
*
8 yıldır cevabını bulamayan bir diğer vahim iddia ise, Fevai Arslan’ın Çilimli OSB’nin kuruluş aşamasında oynadığı roldür. Dedikodular Ankara’ya ulaşır, bakanlık iddiaları incelemek için müfettiş gönderir ancak kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmaz ve dosyalar rafa kaldırılır.
20 Ocak 2014 Pazartesi tarihinde sektörel bazda ulusal ölçekte yayın yapan Sanayi Gazetesi’nde, Fevai Arslan’ın akrabası olan kişiyle ilgili çok vahim iddialar gündeme gelir.
Fevai Arslan her zaman olduğu gibi bu iddiaları da cevapsız bırakır.
Noktasına virgülüne dokunmadan o haberi sizlere paylaşıyoruz.
ÇİLİMLİ’DE OSB DEĞİL İDDİALAR KONUŞULUYOR
Düzce’nin Çilimli ilçesine kurulum çalışmaları süren OSB ile ilgili ağır iddialar gündeme gelmeye başladı.
Düzce Milletvekili Fevai Arslan’ın ilçeye OSB kazandırmak adına öncülük ettiği ve büyük uğraşlar verdiği Çilimli OSB ile ilgili ilçenin önemli isimlerinden birinin sanayicilerden “uygun arsa vaadiyle” para topladığı ileri sürüldü.
YATIRIMCIYI AYLARCA OYALAMIŞ
İddialara göre konumu gereği OSB’nin kuruluş çalışmalarında yer alan bu ismin, makamının verdiği gücü ve Fevai Arslan’ın bölgedeki güvenilirliğini kullanarak bölgeye yatırım yapmayı hedefleyen ağırlıklı İstanbul, Kocaeli ve Sakaryalı sanayicilerden arsa vaadiyle elden para aldığı, akabinde paraların üzerine yatmak için muğlak ifadeler kullanarak yada telefonlarına çıkmayarak sanayicileri oyaladığı ileri sürüldü.
BEN ONAY VERMEDEN KİMSE YERİNİ BİR BAŞKASINA SATAMAZ
Tamamı ilçe sakinlerine ait olan araziler üzerinde kurulum çalışmalar süren Çilimli OSB ile ilgili “Buranın halkı benim dediğimin dışına çıkmaz. Ben onay vermeden kimse yerini bir başkasına satamaz. Ancak benim onayım olursa, satış olur. Siz arsa almak istiyorsanız ben size yardımcı olurum” diyerek sanayicilerden aldığı paraların, kendisine ulaşabilen sanayicilerin geri istenmesi üzerine “Paraları arsa sahiplerine verdim. Arsanızı bugün, yarın vereceğim” diyerek geçiştirdiği ileri sürüldü. Makamına güvenerek yetkili kişiye para veren sanayicilerin, Çilimli OSB projesinde böylesi bir kişinin yetkili olmasının çalışmaya sekte vurduğunu ifade etti.
Öte yandan bölgenin etkin ve güvenilir kaynaklarından edinilen bilgilere göre sanayicilerden ciddi miktarda para toplandığı, toplanan paraların arsa sahiplerine verilmediği, bölgedeki OSB kurma çalışmalarında kullanılmadığı, arsa vaadiyle toplanan paraların, işgal edilen mevkinin devamının sağlanmasına adına harcanmaya başlandığını öğrenildi “ (20 Ocak 2014 Pazartesi/ Sanayi Gazetesi)
Fevai Arslan, böylesine ağır ithamlara da sessiz kalır. Ne hukuku devreye sokarak cevap hakkını kullanır ne de iddialara karşılık Düzce kamuoyunu bilgilendirir.
Olay o dönemde yerel basında yer alır. Bilim ve Sanayi Bakanlığı müfettiş görevlendirir, inceleme yapılır, ancak üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen soruşturmanın sonucu kamuoyu ile paylaşılmaz ve milyonlarca liralık rant elde edilen arsa satışları iddialarının üstü örtülür.
*
Düzce’de kaldırılan her taşın altından çıkan Fevai Arslan hakkındaki iddialara ilişkin kaleme aldığım iddialar ve spekülasyonlar konusunda hiç kimse “yalan yazıyorsun” demedi, aksine “eksik bile yazıyorsun” diyenler çok oldu.
Önceki yazımda da dile getirdim; Düzce’ye en büyük kötülüğü, doğruya doğru diyemeyen, yanlışa ses çıkaramayanlar yapıyor.
Ben bu memleketin bir evladı olarak üzerime düşeni yaptım!
Bu yazdıklarım dışında bir sürü dedikodu var yazmadığım. Çünkü elle tutulur, bilgili, belgeli olan şeyleri yazmayı tercih ettim.
Amacım tarihe not düşmek ve Düzce’ye ihanet edenleri deşifre ederek “Kral çıplak” demek.
*
İnandığım ve doğru bildiğim yoldan bugüne kadar hiç ayrılmadım.
Kimsenin söylemeye dahi cesaret edemediği gerçekleri dile getirirken kimseden çekinmedim, korkmadım.
Biz değil miydik!!!
Bu memleketin çuf çufcularını ifşa eden, haksız yayın yasaklarıyla bize pres yaparak, kaldırttığınız haberlerden sonra bile “Halının altına süpürmeye çalıştığınız pislik, sizin O. Çocuğu olduğunuz gerçeğini değiştirmez” diyebilen, ofisimize kadar gelip bizi tehdit ederek geri adım attırmaya çalıştığınız halde tek bir adım geri durmayan…..
O gün geri adım atsaydık bu insanlar bugün kim bilir hangi makamlarda olacaklardı ve kim bilir hangi kirli işlere imza atacaklardı.
Hani hatırlar mısınız!!!
Ankara’da bir bakanlığımız, bir ofisimiz vardı. Her Düzcelinin gidebildiği, çayını çorbasını içebildiği, her işini gördürebildiği. İşte o ofis kapandığında zil takıp oynayanlar için, “Ankara’da bir ofisimiz vardı o kapandı buna sevinen kanı bozuklar, gitsin kan tahlili yaptırsın” diyebilen de yine biz değil miydik?
Sizin o ticari sır olarak algılatmaya çalıştığınız tüm konuları tek tek ifşa edip ulusal gazetelerde de yer almasını sağlayacak bir ekip var HİÇ MERAK ETMEYİN.
**
Şimdi gelelim bu yazıyı neden yazdığım konusuna…
Bu yazıyı çıkarlarımın zarar göreceğini bile bile yazdım...
Doğru bildiğimizi yazdım, şehrin menfaati için yazdım... İhtiyaç olduğunu gördüğüm anda yine yazacağım.
Çünkü, artık bu kentin ve siyasetin Fevai Arslan gibilerden temizlenmesi, doğru adımlarla, doğru insanlarla yürümesi gerektiğine inanıyorum.
Fevai Arslan gibilerin dokunulmazlık zırhı olmadığını, bu şehirde eskisi gibi her istediğini yapamayacağını, korkmamanız gerektiğini sizlere de göstermek istediğim için….
Düzce’nin 20 yılını kendi çıkar siyasetine kurban eden bu zihniyetin tam bitti derken, yeniden diriltilmeye çalışıldığını gördüğüm için….
Bu kente daha fazla kötülük edilmesini sessizce izlemeyip, kötülüğe ortak olmamayı tercih ettiğim için..
Bu şehirde kimsenin ordulu, gürcü, laz ve manav gibi etnik kimlik siyaseti yapmasını doğru bulmadığım için bu yazıyı yazdım.
Bizim Ordulular başaramadı, siz de başaramayacaksınız.
Etnik siyasetin başarılı olmayacağının, bu kente hiçbir şey kazandırmayacağının en büyük örneği, zamanında etnik siyaset yapanların bugün köyde kestane topluyor olmasıdır.
Bizler ne zaman etnik kimliklikler üzerinden siyaset yapmayı bırakırsak, ne zaman milliyetçi değil de Düzceli olmayı başarırsak, işte o zaman kent olmayı, şehir olmayı da başaracağız.
*
Çok yakında bu iddiaların yer aldığı dosyaların raftan ineceğine ve gerekenin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın.
AK Parti kendi ikballerinden başka hiçbir şey düşünmeyen siyaset çakallarının elinden kurtulacak.
Bu süreçten sonra bu yazı dizisinde ileri sürdüğüm iddialara sahip çıkacak olanlar, BELTAŞ’ın bağlı bulunduğu belediye yönetimi, kamuoyu, basın, iktidar ve muhalefet partisi siyasetçileridir.
Kalın sağlıcakla….
Yorum yazarak Günaydın Düzce Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günaydın Düzce hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günaydın Düzce editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günaydın Düzce değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günaydın Düzce Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günaydın Düzce hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günaydın Düzce editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günaydın Düzce değil haberi geçen ajanstır.