Yılmaz, “Tüberküloz hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen bulaşıcı bir hastalık olduğunu ve tüm dünyada ilk on ölüm sebebi arasında yer aldığını belirten Dr. Yılmaz tüberküloz hastalığının belirtileri genel yakınmalar ve akciğere özgü yakınmalar olmak üzere iki grupta toplandığını, Akciğer dışı diğer organ tutulumu varsa tutulan organa özgü bulgular görülür. Genel yakınmalar; özellikle akşama doğru yükselen ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizliktir. Akciğere özgü yakınmalar ise iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam çıkarma, değişken miktarlarda kan tükürme, göğüste ve sırtta ağrı, nefes darlığı ve ses kısıklığıdır. Yakınmalar genellikle hafif başlar, yavaş ilerler. Hastalar bu yakınmaları başka nedenlere bağlayabilir ve doktora geç başvurabilir. Bu durum hastalığın daha çok yayılmasına ve tutulan organın daha fazla tahrip olmasına sebep olur. Bu arada hasta çevresine basil saçar ve daha çok kişiye infekte (bulaşma) olmasına neden olur” dedi.
UZUN SÜREN ÖKSÜRÜK VE ATEŞE DİKKAT
Dr. Yılmaz İki haftadan uzun süren öksürük ve ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik gibi şikayetleri olan vatandaşların en kısa zamanda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasının önemli olduğunu belirterek, “ Tüberküloz (Verem) önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır! 2-3 haftadan uzun süren öksürük şikâyeti olan ve akciğer bulguları antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen hastalarda Tüberküloz araştırılmalıdır. Solunum ve damlacık yolu (öksürme, hapşırma vb.) ile bulaşan hastalıklardan korunmada basit kişisel önlemlerin alınması bulaşıcı hastalıkları önemli ölçüde azaltmaktadır” dedi.
VÜCUT DİRENCİNİ DÜŞÜRMEMEK GEREKİR
Tüberkülozdan korunmanın, toplum sağlığını ilgilendiren önemli bir konu olduğunu belirten Dr. Yılmaz, “Tüberküloz basiliyle karşılaşma sonucu gelişen enfeksiyon, vücut direncinin düştüğü durumlarda aktif hastalık gelişimine yol açar. Birincil koruma; enfeksiyon gelişiminin önlenmesi, ikincil koruma ise aktif hastalığa dönüşümün önlenmesidir. Tüberkülozlu hastalarının etkin şekilde tedavisi sağlanarak, Koruyucu ilaç tedavisi takip edilerek, Henüz infekte (bulaşma) olmamış çocukluk yaş grubundaki bireylerin BCG aşısının yapılması, Tüberküloz bulaşmasının önlenmesi için gerekli halk eğitim ve tarama çalışmalarının yapılmasının tüberkülozdan korunmak için önem arz etmektedir” dedi.
HIZLI TANI, İLAÇ TEDAVİSİ BULAŞMAYI ÖNLER
Verem hastalığının sağlam kişilere bulaşmasının önlenmesinde en önemli faktörün, hastalara hızlı tanı konularak en kısa sürede ilaç tedavisi başlanması olduğunu belirten Dr. Yılmaz, “İlaç tedavisi başlanmayan hastalar yaşadıkları evde, çalıştıkları ortamda vs. hastalığı bulaştırmaya devam etmektedirler. Tüberküloz hastalığı solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bu nedenle hastalar bulaştırıcı oldukları dönemde cerrahi maske kullanmalı, öksürük ya da hapşırık sırasında ağızlarını mendille kapatmalıdır. Hastanın en azından balgam mikroskopisi negatif olana kadar ayrı bir odada tutulması önemlidir. Hastanın odasına girip çıkanlar da mutlaka maske takmalıdır. Tüberküloz hastalarının bulunduğu ortamları havalandırmak, bu ortamlara temiz hava sağlamak, havadaki bulaştırıcı partikülleri azaltarak, bulaşma olasılığını azaltır” dedi.
VEREM HASTALIĞININ TEDAVİSİ ÜCRETSİZ
Tüberküloz tedavisinde en önemli faktörün ilaçlar olduğunu belirten Yılmaz, “ Verem tanısı konulan hastalarda, gecikmeden ilaç tedavisine başlamak gereklidir. Ülkemizde genel olarak başlangıç döneminde dört ilaç, idame tedavisinde ise en az iki ilaç kullanılmaktadır. Tedavide kullanılan ilaçlar, hastanın balgamındaki tüberküloz basil sayısını hızla azaltmaktadır. Aynı zamanda öksürük sayısı da azalmaktadır. Bu nedenlerle tedaviye başladıktan bir süre sonra verem hastaları bulaştırıcılıklarını yitirmektedirler. Tedavi başarısında yeterli sürede düzenli ilaç kullanımı en önemli unsurdur” dedi.
Dr. Yılmaz, “Toplum Sağlığı Merkezi Verem Savaşı Dispanseri Birimlerinde (VSD) veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Tüberküloz (verem) kontrol programları için önerilen tedavi yöntemi Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) dir. DGT, verem hastasının tüm tedavisi boyunca ilaçlarının her dozunu bir görevli ya da gözetmen eşliğinde içmesi tedavi başarı oranlarını artırmaktadır. BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden verem hastalığını (menenjit ve miliyer TB) önlemede çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır” dedi.
Yorum yazarak Günaydın Düzce Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günaydın Düzce hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günaydın Düzce editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günaydın Düzce değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günaydın Düzce Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günaydın Düzce hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günaydın Düzce editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günaydın Düzce değil haberi geçen ajanstır.